Yeni açıklanan Orta Vadeli Programla yüksek katma değerli üretimle ve ihracat odaklı şekilde büyümenin ve istihdamın artırılması, enflasyonun kontrol altına alınması, TL’deki reel değer kaybının önüne geçilmesi, dış ticaretin daha dengeli bir yapıya kavuşturulması ve cari işlemler açığının azaltılması amaçlanıyor.

Hükümetin 2023-2025 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) 4 Eylül 2022 tarihli Resmi Gazete’nin yayımlandı. OVP’de 2022 yılı büyüme tahmini yüzde 5 olurken, enflasyon tahmini yüzde 65 olarak yer aldı. Ekonominin 2023'te yüzde 5, 2024 ve 2025 yıllarında ise yüzde 5.5 büyüyeceği öngörüldü. Enflasyonun bu yıl yüzde 65 olacağı tahmin edilirken, enflasyon hedefi gelecek yıl için yüzde 25, 2024 için yüzde 14, 2025 için yüzde 10 olarak belirlendi. Programda, işsizlik oranının bu yılsonunda yüzde 10.8 olacağına yer verilirken, gelecek yıl hedefi yüzde 10.4, 2024 yılı için yüzde 9.9 ve 2025 için ise yüzde 9.6 olarak tahmin edildi.


 


Enerji ithalatının 104 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor 

OVP’de ihracatın, 2022 sonunda 255 milyar dolar seviyesinde gerçekleşeceği tahmin edilirken, 2023'te 265 milyar dolar, 2024'te 285 milyar dolar, program sonunda 305 milyar dolar olması hedeflendi. İthalatın, 2022 sonunda 360 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi, 2023'te 345 milyar dolar, 2024'te 363 milyar dolar, 2025'te de 384 milyar dolar olması öngörüldü. İlk 7 ayda net enerji ithalatı 47 milyar dolar düzeyinde olup 2022 yılı tamamı için 104 milyar dolara ulaşacağı tahmin edildi.


 


Cari işlemler dengesinin 2022 yılında 47 milyar dolar açık vereceği beklenirken, 2023’te ham petrolün varil fiyatının 102 dolardan 88 dolara düşeceği beklentisinden hareketle enerji faturasının 104 milyar dolardan 85 milyar dolara gerileyeceği ve turizm gelirlerinin 34 milyar dolardan 45 milyar dolara yükseleceği beklentisinin vermiş olduğu destekle cari dengenin 22 milyar dolar düzeyinde açık vereceği varsayımında bulunuldu.

Enflasyon hedefleri yakalanacak mı?

2022 yılı için ortalama kur tahmini 16.6 TL olarak belirlendi. Yılın ilk 8 ayı itibariyle ortalama kur 15.6 TL düzeyindeydi. Dolayısıyla yıl ortalamasının tutturulabilmesi için yılın kalan 4 ayında kur ortalamasının 18.7 TL olması gerekiyor. Bu da kurun mevcut duruma göre sadece yüzde 3 artacağının öngörüldüğünü gösteriyor. Merkezi yönetim bütçesi yılın ilk 7 ayında 30 milyar TL fazla verirken OVP’de 2022 yılı bütçe açığı gerçekleşme tahmini 461 milyar TL olarak yer alıyor. Buna göre yılın geri kalan 5 ayında bütçenin 491 milyar TL açık vereceği anlaşılıyor.

Büyüme aynı düzeyde kalırken ve bütçe açığı da azalmazken, enflasyonda ciddi bir azalış öngörülüyor. Kamu kesimi genel denge tablosundaysa, kamu kesimi açığının 862 milyar TL’den 748 milyar TL’ye ve KİT’lerin açığının 430 milyar TL’den 97 milyar TL’ye düşeceğinin tahmin edildiğini anlaşılıyor. Bu büyük düşüşün KİT ürünlerinin fiyatlarının artırılması yoluyla sağlanması halindeyse enflasyonda beklenen düşüşün yakalanmasının riske girebileceği görülüyor.

Eylül ayı itibarıyla TÜİK’e göre tüketici enflasyonu yüzde 80 iken yıl sonu beklentisi olan yüzde 65’a ulaşabilmek için önümüzdeki dört ayda enflasyonda ciddi bir düşüş bekleniyor. Bunun da hem baz etkisinin devreye girmesi ve hem de bu dönemde ülkeye büyük miktarda döviz girişi olması sayesinde döviz kurlarında sağlanacak istikrarla ve kamunun kendi yönettiği ürünlerde fiyat artışının en düşük seviyede tutularak sağlanacağı anlaşılıyor.

Temenni manzumesi olmasın

OVP’lerden beklenen, gerçek durumu yansıtarak hedefler koyması ve bu hedefe nasıl ulaşılacağının açıkça belirtilmesidir. Mesela fiyat istikrarının nasıl sağlanacağı önemli bir soru işaretidir. Soruların somut yanıtları ve hedeflere yönelik somut adımları olmadığındaysa, ekonominin aktörlerine ışık tutacak bir program hedefi olmaktan çıkarak temenniler manzumesine dönüşme riski doğuyor.

Orta Vadeli Programda; vergi, kayıt dışı ekonomiyle mücadele ve teşvik ve desteklerler ilgili olarak çeşitli politika ve tedbirlerin uygulanması öngörüldü. Buna göre gelirler politikası, fiyat istikrarını ve gelir dağılımını gözetecek şekilde para ve maliye politikaları ile eşgüdüm içerisinde belirlenmeye devam edilecek.

Sanayi sektöründe teknoloji yoğun sabit sermaye yatırımları ile doğrudan yabancı yatırımların özendirilmesi, sanayide teknolojik dönüşümü hızlandırmak üzere teşvik sisteminde dijital dönüşümü odağa alan ve yaygın etki oluşturacak yeni bir çerçeve oluşturulması sağlanacak. 

AB’nin Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizmasına geçiş dönemi iyi değerlendirilerek, bundan hızlı etkilenecek sektörler için en düşük maliyetle emisyon azaltımına yönelik politikalar hayata geçirilecek.Nitelikli iş gücünün geliştirilmesi amacıyla bölgesel ve sektör odaklı eğitim ihtiyaç analizleri yapılarak, mesleki eğitim programları dijital ve yeşil dönüşümün gereklerine cevap verecek şekilde güncellenecek.

Özetle Orta Vadeli Programla büyümeyi ve istihdamı artıran, yüksek katma değerli üretimi önceliklendiren ve ihracat odaklı sürdürülebilir büyümeyi esas alan bir yapıda ekonominin ortalama yüzde 5.3 büyümesi, istihdamın toplamda 2.7 milyon kişi artması, işsizlik oranının yüzde 9.6’ya gerilemesi ve cari işlemler açığının milli gelire oranın yüzde 1’in altına çekilmesi hedefleniyor.

Ekonomik Forum dergisinin tamamı için lütfen buraya tıklayınız.


# Başkan'ın Diğer Yazıları
1 MİLLİ MÜCADELE’DEN ÇIKARILACAK DERSLER VE PES ETMEMEK ÜZERİNE 24.01.2022 Görüntüle
2 İKLİM KRİZİYLE MÜCADELEDE ARTIK YENİ BİR SAYFA AÇILIYOR 29.11.2021 Görüntüle
3 KÜRESEL ÖLÇEKTE ETKİLİ AŞILAMA OLMADAN İYİLEŞMEDEN SÖZ EDEMEYİZ 26.10.2021 Görüntüle
4 YAPISAL REFORMLARI HAYATA GEÇİRİP, 2021’İ YENİ BİR BAŞLANGICA ÇEVİRELİM 10.02.2021 Görüntüle
5 SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR BÜYÜME ANLAYIŞINA ODAKLANILACAK 09.12.2020 Görüntüle